Gen Testleri Hastalıkların Doğum Öncesi Tanısında Kullanılıyor

Bir insanın en doğal haklarından birisi sağlıklı olarak dünyaya gelebilmektir.Günümüzde uygulanan birçok doğum öncesi tanı yöntemiyle bu hedefe oldukçayaklaşılmıştır.

Gen testi nedir ?

Kan veya hastalıkla ilşkili diğer vücut sıvılarındaki hücrelerden elde edilen DNA nın incelenmesine gen testi denir. DNA daki değişiklikler oldukça fazla olabilir:bazen bir kromozomun tamamen veya kısmen kaybı olabilir ve bu mikroskop ile bile görülebilir. Veya çok küçük bir değişiklik olabilir mesela tek bir kimyasal baz değişikliği. Genler aşırı protein yapabilirler ya da tamamen suskun kalabilirler. Bazen kromozomların bir parçaları kopup başka kromozomlarla birleşirler. Böyle bir durumda genler uygunsuz ve yersiz bir şekilde aktive veya inaktive olabilir.

Kromozom ve genlerin incelenmesi yanında bazı proteinlerin biyokimyasal olarak varlığının veya yokluğunun incelenmesi de genin durumu hakkında bilgi verir.

Gen testlerinin yararları nelerdir ?

Genetik testler,kişilerin hastalıklara yatkınlıkları araştırmak için veya bir kişi veya ailede şüphelenilen bir mutasyonu kesinleştirmek için yapılır.

Gen testlerinin en yaygınları yenidoğan taramalarıdır. Amerika’da her yıl 4 milyon yenidoğanın kan örnekleri anormal veya eksik genler açısından taranmaktadır. Bazı testler genlerdeki normal olmayan değişiklikleri tararken diğer testler de doğuştan metabolizma eksikliklerini saptamak amacıyla aday gen ürünleri olan proteinlerin varlığını ve fonksiyonunu inceler (örneğin fenilketonüri).

Bir diğer test şekli taşıyıcı testleridir. Taşıyıcı testleri çiflerin kistik fibroz,orak hücreli anemi,Tay Sachs hastalığı ( ölümcül bir yağ metabolizması bozukluğu) gibi çekinik allelleri taşıyıp taşımadıklarını ve doğacak çocuklarında bu hastalıkların ortaya çıkma şansını belirlemek için yapılır. Genetik testler,biyokimyasal,kromozomal veya DNA temelinde olsun,Down Sendromu gibi hastalıkların doğum öncesi tanısında da sıklıkla kullanılır.

Genetik testler kanser veya kanser öncesi hücrelerin DNA değişikliklerinin incelenmesinde yararlı olabilir:
  • Ailesel adenomatöz polip genlerinin incelenmesi ile erken kanser tanısı için
  • Lösemi tiplerinin ayırtedilmesi için veya örneğin p53 tümör baskılayıcı gen mutasyonlarının saptanarak kanserlerde prognoz tahmini için kullanılabilirler.
Prediktif gen testleri ile henüz hastalıkların klinik belirtileri ortaya çıkmadan önce,hastalık riski taşıyan kişiler tanımlanarak ve erken önlem alınarak sakatlıklar ve hatta hastalıklar önlenebilmektedir. Ancak henüz bu tür testler bazı hastalıklarla sınırlıdır,ilerde bu testlerin sayısı de artacaktır.
Gen testleri ile hangi tür hastalıklar öngörülebilir ?

Gen testleri ile aile ve akraba içinde kalıtım yoluyla geçen hatalı genlerin araması yapılır. Mutasyona uğrayan gen,döl hücrelerinde (yumurta veya sperm) bulunduğu için bebeğin vücudundaki tüm hücrelerde bu mutasyon bulunur. Bu durumda,örneğin kan hücrelerinden de bu gen testi yapılabilir.

Prediktif gen testlerinin halen uygulanabildiği durumlar arasında; Tay Sachs,Kistik Fibroz,Amyotrofik Lateral Skleroz,Lou Gehrig,Huntington,Alzheimer’in bazı tipleri ve yüksek kolesterol bulunmaktadır. Soyaçekim yoluyla geçen bazı kanserlerin de testleri bulunmaktadır.
Bunlar arasında Retinoblastoma,Wilms Tümörü,Li-Fraumeni Sendromu,Ailesel Adenomatöz Polip ile ortaya çıkan kalın barsak kanseri,polipsiz kalın barsak kanseri,Nörofibromatözis,Meme Kanseri,Yumurtalık Kanseri ve Pankreas Kanserlerinin bazı türleri de sayılabilir. Soyaçekim yoluyla hatalı genlerin iletildiği kanserlerin tüm kanserlere oranı %5-10 arasındadır. Meme kanserlerinde ise her 300 kadından birisinde bu genlerde mutasyon bulunmaktadır. Genellikle bu tür hastalarda kanser diğerlerine nazaran daha erken yaşlarda gelişir. Bunun nedeni,hatalı genlerin düzensiz ve kontrol edilemeyen hücre artışlarına olanak sağlamalarıdır.
Prediktif tanı testleri nasıl geliştirilir ?

Belirli bir hastalığın,örneğin kalın barsak kanserinin yaygın olduğu,kuşaklar boyu defalarca görüldüğü ailelerden DNA örnekleri toplanır. Bu örnekler bazı genetik belirteçler açısından taranır. Bu belirteçler ile hastalık arasında bir ilişki belirlendiği zaman bu belirteçin bulunduğu bölge genler ve hastalık ilşkisi açısından dizi analizi yapılarak incelenir ve mutasyon aranır. Ancak bu oldukça zor ve zahmetli bir iştir. Huntington genini bulmak 10 yıl sürmüştür. Gen bir kez bulunup bir virüs,maya veya bakteriye klonlandıktan sonra daha ileri çalışmalar için yeterince gen bu canlıların laboratuvar ortamında çoğaltılmaları ile elde edilebilir. Daha sonra klonlanmış bu genlerden tek zincirli DNA probları hazırlanır ve radyoaktif veya floresan olarak işaretlenir. DNA nın baz çiftleşmesi özelliğinden yararlanılarak bu problar hücredeki genler ile birleştirilir. Bu şekilde işeretli problar ile hücre genleri mikroskop altında veya röntgen filimi üzerinde görüntülenir. Sayısı fazla olan veya eksik olan gen saptanır.

Fonksiyonel gen testlerinde ise genlerin kendileri değil,ürünleri saptanır. Hatalı bir gen protein yapamayacağı veya hatalı protein yapacağından bu proteinlerin saptanması ile genin durumu anlaşılır.

Kaynak:

www.acibademgenetik.com

Doç. Dr. Mustafa cengiz Yakıcıer

Total
0
Shares
Related Posts

Kuş gribi yine korkuttu

Uzun soluklu bir bilimsel araştırmanın sonuçları, kuş gribinin mutasyona uğramış bir türünün memeliler arasında da kolayca yayılabileceğini gösterdi.
Total
0
Share