Multipl Skleroz Nedir?

MS Atağı ve Belirtileri;

Multipl skleroz (MS) beyin ve omuriliğin en sık görülen iltihabi nörolojik hastalığıdır. MS’de aşırı miktarda çalışan bağışıklık sistemi,beyin ve omurilikteki hücrelerin (nöronların) kılıflarındaki miyelin adındaki proteini yok ederek,sinir kılıflarının hasar görmesine neden olmaktadır. Bunun sonucunda nöronlar işlevlerini doğru şekilde yerine getirememektedir.

MS atağı ne demektir?
MS hastalığında ataklar geçici nörolojik yakınmaları ifade etmektedir. Ataklar en az 1 gün süren,genellikle de 3 ay içinde tam veya tama yakın düzelen nörolojik yakınmalardan oluşmaktadır. MS genellikle tekrarlayan ataklarla seyretmekle birlikte hiç atak izlenmeyen MS tipleri de bulunmaktadır.

MS kimlerde daha sıktır?
MS’in başlangıcı genç erişkin yıllardadır. Hastalığın 16 yaşından önce ve 55 yaşından sonra ortaya çıkması oldukça nadirdir. MS kadınlarda erkeklere göre 2 kat daha sıkdır.

MS’in belirtileri nelerdir?
MS sinsi şekilde başlayabilmektedir. Yakınmaların bazı hastalarda hafif olması nedeni ile hastalığın tanısı gecikebilir.MS’in ilk belirtileri sıklıkla aşağıdaki gibi olmaktadır:

•Tekrarlayan başdönmeleri,dengesizlik atakları
•Görme kaybı veya bulanık görme
•Çift görme
•Vücudun bir yarısında veya her iki bacakta uyuşma veya güç kaybı
•Boyun hareketleri ile ortaya çıkan,boyundan vücuda doğru yayılan geçici elektriklenme hissi

Yukarıdaki yakınmalar bende de var. Ne yapmam gerekir?
Geçmişte yukarıdaki yakınmalardan biri veya birkaçı olduysa ve özellikle bunlar tekrarlıyorsa bir nöroloji (beyin,sinir hastalıkları) uzmanına başvurunuz.

“MS plağı”ne demektir?
MS hastalarının beyin veya omurilik MR’larında “plak”ismi verilen,bu hastalığa özgün görüntüler görülmektedir. Bu bölgeler hasar görmüş,kılıfları soyulmuş nöronların olduğu bölgelerdir. Plaklar beyin ve omuriliğin herhangi bir yerinde olabilmekle birlikte bazı bölgeleri daha çok tutmaktadır. Plakların yerleşim yeri,MR’da kontrast tutup tutmadıkları ve miktarı hastalığın takibinde önemlidir.

MS’in tanısı nasıl konmaktadır?
Hastalığın tanısında kullanılan en önemli yöntem hastanın yakınmaları,muayenesi ve beyin veya omurilik manyetik rezonans görüntülemesi (MR)’dir. Tanının kesinleşmesi için beyin omurilik sıvısının (bel suyu) analizi ve yardımcı laboratuar yöntemler de kullanılmaktadır. Tanının kesinleşmesi için MS’e benzer hastalıkların olmadığının gösterilmesi zorunludur. Bu durum laboratuar testleri ile ortaya konduktan sonra,hastaların en azından 2 atağının olması veya tekrarlanan beyin MR’larında lezyonların ilerlediğinin gösterilmesi gereklidir.

Niçin bende MS var?
Bunun tam olarak sebebini bilmiyoruz. Ancak özellikle son yıllarda yapılan çalışmalar bazı hastaların genetik yatkınlığının olduğunu göstermektedir. Hastalığın ortaya çıkışı ile ilgili olarak günümüzde kabul edilen bilimsel görüş genetik olarak yatkın kişilerde birtakım çevresel faktörlerin eklenmesi ile hastalığın ortaya çıktığıdır. Genetik yatkınlık olsa da,hastalık genellikle ailesel değildir. Yani,anne ve baba çocuğuna sıklıkla hastalığı geçirmezler. Buna karşın sık olmasa da,ailesel MS olguları bulunmaktadır.

MS hastasıyım takip etmem gereken özel bir diyet var mıdır?
Hayır yoktur. Bu konuda uyulması gereken tek kural,her sağlıklı bireyin yapması gerekenlerle aynıdır. Bu da hayvansal yağdan uzak durmak,yeşil sebze,meyve ve beyaz et ağırlıklı proteinden zengin bir diyettir. Ayrıca sigaradan uzak durup alkol alımını da azaltmak,başka sağlık sorunlarının hastalığınızın üzerine eklenmesini engelleyecektir.

MS bulaşıcı mıdır?
Hayır. MS kesinlikle bulaşıcı değildir.

MS’in tedavisi var mıdır?
MS’i ortadan kaldıran bir tedavi bulunmamakla birlikte hastalığın ilerlemesini durduran ilaçlar vardır. İlaç tedavisi esas olarak 3 basamakta özetlenebilir:
1. Atak tedavisi: Sadece ataklar sırasında kullanılan tedavilerdir. Ortaya çıkan atağın kısa sürmesi ve tam olarak düzelmesi için yüksek doz kortizonlar kullanılmaktadır.
2. Koruyucu tedavi:Bu ilaçlar atakların tekrarlamasını azaltıp,beyin MR’larında yeni plakların oluşmasını engellemektedir. Bu tedaviler sayesinde hastalar uzun yıllar ataksız kalabilmektedir. Ne yazık ki bu tedavilerin hepsi halen enjeksiyon şeklinde yapılan ilaçlardır. Ağızdan alınabilecek tedavilerle ilgili çalışmalar halen yoğun şekilde devam etmektedir. Önümüzdeki yıl içinde ağızdan alınan bir ilacın Türkiye’de de onaylanması beklenmektedir.
3. Belirti giderici tedaviler:Bu ilaçların hastalığın seyri üzerinde etkisi bulunmamaktadır. Bu grup tedaviler hastanın yakınmalarına göre kullanılabilecek ilaçlardan (ağrı kesiciler,depresyon ve epilepsi ilaçları gibi) oluşmaktadır.

Doç. Dr. Murat Kürtüncü

Total
0
Shares
Total
0
Share