Günde 6 –9 porsiyon sebze ve meyve tüketin. Sebze ve meyveler,vitamin ve mineraller kansere karşı koruyucu bileşenler bakımından oldukça zengindir. Meyve tüketimi,özellikle akciğer,özefagus,ağız boşluğu,pankreas,mide,kolon,rektum,mesane ve larinks kanserlerine karşı koruyucudur.
Antioksidanlardan zengin beslenin. Antioksidanlar,vitamin özelliği taşımayan moleküllerdir. Vücudumuza zarar veren serbest radikallere karşı koruyucu etki gösterirler. En güçlü antioksidanlar A,C ve E vitaminleridir. Bu vitaminler aynı zamanda anti-kanserojendir.
C vitamini: Turunçgiller,kivi,çilek,sivri biber,kuşburnu,brokoli,domates en iyi kaynaklar arasında yer almaktadır. Yapılan çalışmalarda C vitaminin,solunum ve yemek borusu,mide ve kolerektal kanserlerinin önlenmesinde önemli rol oynadığı gösterilmiştir.
A vitamini: Koyu yeşil yapraklı sebzeler,sarı,turuncu renkli sebze ve meyveler kaynaklardır (kayısı,havuç,kırmızıbiber,domates,bal kabağı gibi). Domateste bulunan laykopen adlı bileşen,güçlü antioksidan etkisiyle prostat,meme,sindirim sistemi,mesane,deri ve serviks kanseri riskini azaltmaktadır.
E vitamini: Başta bitkisel yağlar,yağlı tohumlar (ceviz,fındık,fıstık gibi) ve kuru baklagillerde bulunmaktadır. E vitamin,kimyasal karsinojenleri etkisiz hale getirerek kansere karşı koruyucu etki göstermektedir.
Brokoli –karnabahar –lahana: İçerdikleri glukozinolat adlı bileşenler sayesinde kanser riskini azalttıkları gösterilmiştir.
Soğan –sarımsak –pırasa: Bu sebzeler,içerdikleri sülfürlü bileşenlerin etkisiyle immün sistemi güçlendirir,tümör hücre çoğalmasını baskılayan enzimlerin aktivitesini artırarak kansere karşı koruyucu etki gösterirler. Bu aileden olan sebzeler,hücre hasarına karşı koruyucu güçlü bir antioksidan olan “selenyum”içermektedirler. Ayrıca soğanda bolca bulunan quercetin adlı bileşen vücuda zarar veren serbest radikallerin yakalanmasında etkili olmaktadır.
Kırmızı üzüm –Kırmızı şarap: Kırmızı üzümün kabuğunda bulunan polifenolik bileşenler güçlü antioksidan etkiye sahiptirler. Bu özelliği sayesinde kanser ve koroner kalp hastalığı riskini azaltmaktadır. Kırmızı şarap ve kırmızı üzüm suyu aynı etkiyi göstermektedir.
Omega –3: Vücudumuz için elzem olan Omega–3 yağ asitleri,somon,ton,sardalya,uskumru gibi yağlı balıklarda ve semizotu,keten tohumu yağı,ceviz gibi bazı besinlerde bulunmaktadır. Omega–3 yağ asitleri hücre membranının yapısında bulunmakta olup,beyin ve retinada önemli işlevleri vardır. Koroner kalp hastalığının önlenmesi ve korunmasındaki etkisinin yanında kansere karşı koruyucu etkileri olduğu bilinmektedir.
Kefir –yoğurt: Pre-probiyotik etkileri sayesinde kansere karşı koruyucudurlar. Probiyotikler,besinlerle alınan bağırsak florasını dengeleyen sindirim sistemine faydalı,dost mikroorganizmalardır. Zararlı patojen bakterilerin azalmasını sağlarlar. Prebiyotikler ise bağırsaklarda bulunan yararlı bakterileri besleyerek sağlığı olumlu yönde etkileyen ve sindirim sisteminin normal çalışmasını sağlayan besin bileşimleridir.
- Dikkat:Et ve yağın fazla tüketimi,günlük posa alımının yetersiz olması,sebze-meyveden yetersiz beslenme,kızartma ve mangalda hazırlanmış besinlerin tüketimi bağırsak florasında değişikliklere neden olur. Bu tarz yanlış beslenme alışkanlıkları iltihabi bağırsak hastalıkları ve kolerektal kanserler gibi hastalıklara yol açabilmektedir.
Dyt. Müge Özyurt