Kadınların Aylık Periyod Sendromu

Kadınların aylık periyodlar içinde yaşadığı duygusal, davranışsal ve bedensel belirtiler;

Adet sendromu doğurganlık dönemindeki kadınların yüzde 95’inde hafif olarak görülüyor,yüzde 5’inde ise hiçbir yakınma olmuyor. Özellikle 30-45 yaş arası kadınlar daha sık yakınıyor. Belirtiler menopoz ile düzeliyor. Her döngüde belirtiler mutlaka ortaya çıkmasa bile,döngülerin çoğunluğunda bulunuyor. Hatta bazı aylar diğerlerinden daha kötü olabiliyor. Kadınların çoğu durumlarının yaşla birlikte kötüleştiğini bildiriyor.

Kadınlar doğurganlığa adım atmaya başladıkları andan itibaren,bir ay gibi kısa bir süre içinde ciddi fizyolojik ve fiziksel değişimler yaşıyor. İlk adet görme anından itibaren menopoza kadar geçen ortalama sürenin 30 yıl gibi olduğunu varsayarsak,her ay yaşanan bu değişimin ne denli ciddi olduğunu daha iyi anlamamız mümkün olabilir. Kadınların bu aylık periyodlar içinde yaşadığı duygusal,davranışsal ve bedensel belirtiler tıpta “Premenstrüel Sendrom”(PMS) olarak adlandırılıyor.

Suç İşleme Ve İntihar Girişimleri Artabiliyor

PMS kadın olmanın ne denli zor bir iş olduğunu özetleyen bir durumdur aslında. Normal zamanda sorun olmayacak şeylerin büyütülmesi nedeniyle kişiler arası ilişkilerin bozulduğu bu dönemde,aile,sosyal ve iş yaşamı derinden etkileniyor. Bazı araştırmaların sonuçlarına göre,kadınların bu dönemde suç işleme,hastaneye yatış ve intihar girişimi oranında artış gözlendiği ortaya çıkmıştır. Bir kadının aylık döngüsünde adetin 21-28’nci günlerine denk gelen adet sendromuna ilişkin belirtiler adetin sona ermesiyle kaybolmaya başlıyor ve adet kanamasının ikinci gününden sonra tamamen kayboluyor. Adet sendromunun belirtileri şöyle;

•Depresif ruh hali
•Çevreye ilginin azalması
•Ruh halinde dalgalanmalar
•Sinirlilik
•Gerginlik
•Yorgunluk
•Aşırı uyuma ya da tam tersi uykusuzluk
•Dikkat dağınıklığı
•Memelerin büyümesi ve ileri derecede hassas hale gelmesi
•Vücutta ödem oluşması
•Kadınlar sanki tüm vücudu şişmiş,patlayacakmış gibi hissediyor
•Bu dönemde 2-3 kilo alınabiliyor.
•Baş ağrısı,bulantı,kusma,kabızlık,ishal görülebiliyor.

Kadınların Canı Bu Dönemde Ya Tatlı Ya Tuzlu İstiyor

Kadınlar adet döneminde iştah değişiklikleri yaşıyor. Adeta hamile gibi aşeriyor. Bazı kadınlar tatlı şeyleri yemek isterken,bazıları tuzlu yiyecekleri tüketmek istiyor. Çikolata,peynir,bazen tuzlu olduğu için salça,baharatlı yiyecekler,limon gibi besinler daha fazla yeniliyor. Sürekli bir şeyler yeme isteği,tıkınırcasına yemek yeme gibi yeme tutumunda değişiklikler gözleniyor. Bazı kadınlarda ise iştahsızlık olabiliyor. Bazı kadınların,çalışma kapasiteleri,sosyal ve aile ilişkileri ciddi derecede bozuluyor.Bu durumda “Premenstrüel Disforik Bozukluk”(PMDB) tanısından bahsetmek gerekir. Kadınlarda %3-8 oranında görülen bu bozukluğun başlıca belirtileri arasında depresif duygu durumları,psikolojik sıkıntılar,kaygılar,duygulanımda belirgin değişkenlik ve etkinliklere yönelik ilgide azalma geliyor. İşlevsellikte bozulma,daha hafif seyreden adet sendromu tanısından ayrılmasına neden oluyor. PMDB tanısı için ileriye dönük izlemede sorunun en az iki ay yinelenmesi ve belirtilerin işlevsellikte belirgin bozulma saptanması gerekiyor,bu gibi durumda mutlaka profesyonel yardım almak gerekiyor.

Tuzdan Uzak,Kalsiyumdan Zengin Beslenmek Önemli
Adet sendromunun kesin bir tedavisi bulunmuyor. Adet sendromu bulunan kadınlar İÇİN öneriler:

– B vitamini takviyesi kullanmak faydalı olabiliyor.
– Tuzdan mümkün olduğunca uzak durmak gerekiyor.
– Diyette karbonhidrata ağırlık verilmesi öneriliyor.
– Peynir,zeytin ve diğer besinlerin mümkün olduğunca tuzsuz tüketilmesi önem taşıyor.
– Kalsiyumdan zengin besinlere ağırlık verilmesi gerekiyor.
– Özellikle bu dönemde kişinin fiziksel egzersizini arttırması öneriliyor.
– Ancak egzersiz dendiğinde ağır spor programları akla gelmemeli.
– Asansör kullanmak yerine merdivenleri tercih etmek,yürüme mesafelerini artırmak gibi basit
önlemler bile çok faydalı olabiliyor.
– Psikolojik belirtilerin ön planda olduğu durumlarda bir psikiyatri uzmanıyla görüşmek faydalı
olabiliyor.
– Antidepresan,anksiyolitik kullanımı önerilebilir ancak ilaç tedavisine karar verirken kişinin
durumu,yaşadığı belirtiler,yaşamının nasıl etkilendiği gibi kişiye özel durumlar göz önünde
bulundurularak tedavi kişiye özel bir şekilde düzenleniyor.

Dr. Aylin aksoy Çoban

Total
0
Shares
Related Posts

Türkiye’deki yüz nakilleri masaya yatırılıyor.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ Kompozit Doku Nakli Bilim Komisyonu Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yılda 2 kere toplanan komisyon toplantısı, tartışmalı nakiller sebebiyle öne çekildi.

Aşk Hayatınızı Canlandıracak 10 İpucu

Ateşli kelimesi artık size “ateş” sözcüğünün ilk anlamından daha fazlasını çağrıştırmıyorsa, o eski heyecanlı günlerinizi özlüyorsanız, ilk zamanlarınızın tutkusu belli ki geride kalmış.

Su: Elzem Bir Besin Ögesi

İçecek tüketiminin popülaritesinin arttığı günümüzde insan vücudu için büyük önem taşıyan su...
Total
0
Share