Gerçekten de Amerika’daki bir epilepsi kliniğinde yapılan bir çalışmaya göre marihuana kullanan epilepsi hastalarının yarısı epileptik nöbet sıklığının azaldığını ifade etmişlerdir.
Marihuana (cannabis sativa) 300 yılı aşkın bir süreden beri keyif verici bir madde olarak kullanılmaktadır. Tıbbi kullanımı giderek artan bu ilacın multipl skleroz,HIV,epilepsi,kanser,artrit,glokom ve ölümcül hastalıkların son döneminde kullanımı ile ilgili olarak giderek artan sayıda bilimsel çalışma yapılmaktadır. Halen marihuana ile ilgili 300’ün üzerinde klinik tedavi çalışması yürütülmektedir. Ne yazık ki bunlardan hiçbiri epilepsi ile ilgili değildir.
Cannabisin başka nörolojik hastalıklarda da kullanımı ile ilgili birçok bilimsel yayın vardır. Bunlardan en önemlilerinden biri multipl skleroz hastalarındaki spastisite (kol ve bacak kaslarındaki sertlik) üzerinedir. Bu çalışmalarda cannabis alan hastaların %40‘ında %30‘luk bir düzelme olduğu izlenmiştir. Cannabisin kronik ağrıda ve özellikle nöropatik ağrının şiddetinin azaltılması üzerinde etkin olduğu gösterilmiştir. Buna rağmen diyabete bağlı nöropatik ağrıdaki etkisi azdır ya da hiç yoktur. Bunama hastalarında izlenen davranış bozuklukları ile ilgili bir çalışmada etkisinin olmadığı ortaya konmuştur. MS ve ağrı dışında nörolojik hastalıklardan omurilik yaralanmalarında ve Tourette sendromunda da cannabis kullanımının olumlu sonuçlar verebileceği gösterilmiştir.
Tetrahidrokanabinolle epilepsi hastalarında yapılan çalışmalarda ilacın hem epilepsi eşiğini arttırdığına hem de azalttığına yönelik çelişkili bilimsel kanıtlar vardır. Ayrıca marihuana kullanımından sonra epileptik nöbetleri artan epilepsi hastaları da bildirilmiştir. Epileptik nöbetleri azalan hastalardaki bu olumlu sonucun kullandıkları epilepsi ilaçlarından mı yoksa marihuanadan mı kaynaklandığı konusu da pek açık değildir.
Duman şeklinde alınan marihuananın birçok istenmeyen toksik maddelerin de vücuda girmesine sebep olması nedeniyle sağlık üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu çok iyi bilinmektedir. Bu nedenle marihuana içindeki etken madde olan tetrahidrokanabinole yapısal olarak benzeyen dronabinol isimli bir molekül üretilmiştir. Yaklaşık 25 yıl önce dronabinol içeren Marinol isimli ilaç kanser tedavisi sırasında oluşan bulantı ve kusma için,bundan 15 yıl sonra da AIDS hastalarında izlenen iştahsızlığın tedavisi için onay almıştır. Amerika’da 10 eyalette bu ilacın tıbbi kullanımı ile ilgili ruhsatı bulunmaktadır. Türkiye’de halen cannabis ve sentetik türevlerinin tıbbi amaçla kullanımı yasal değildir.
Özet olarak marihuananın özellikle duman şeklinde alınmasının oluşturacağı olumsuz etkinin,iyi yöndeki etkisinden daha fazla olduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle tıbbi çevrelerce sadece epilepsi için değil hiçbir hastalık için bu şekilde cannabis kullanımı önerilmemektedir. Bir tetrahidrokanabinol benzeri olan dronabinolün ilaç olarak hastalıklarda kullanımında yararlı etkilerinin olduğuna yönelik bilimsel kanıtlar olmasına rağmen bu konuda daha fazla kontrollü klinik çalışmaya ihtiyaç vardır.
Doç. Dr. Murat Kürtüncü