Ülseratif kolit nasıl belirti verir?

En sık görülen iltihabi barsak hastalıklardan birisi ülseratif kolittir.

En sık görülen iltihabi barsak hastalıklardan birisi ülseratif kolittir. Hastalık,kalın barsağı makattan başlayarak tamamına kadar tutabiliyor. Nedeni bilinmese de bu konuda çeşitli yaklaşımlar söz konusu. Kişinin kendi savunma sisteminin,bağırsağa saldırması sonucu oluşan bir hastalık deniyor. Bazı tetikleyici faktörlerin de rolü olduğu yaklaşımı var. Bunlar bazı mikrobik ajanlar olabilir,gıdalar içindeki bazı faktörler olabilir. Kişinin genetik yatkınlığı üzerindeki tetikleyici faktörlerin rolüyle ortaya çıkan bir hastalıktır.

Belirtileri: Ülseratif kolit,sıklıkla kanlı,sümüklü (mukuslu,beyazımsı materyal içeren) ishalle seyreden bir hastalık. Diğer bulgular hastalığın seyri boyunca ortaya çıkıyor. Bunlar kilo kaybetme,karın ağrısı,kansızlık bulguları ve barsak dışı başka tutulumlara bağlı hastalık bulguları. Ülseratif kolit başka organları da tutabilen bir hastalık. Barsakta küçük düzeyde ve devamlı kan kaybettirecek nitelikte ülserlerle görülen ve aynı zamanda barsak yüzeyinin tamamen tahriş olduğu bir hastalık. Kadın ve erkekte yakın oranlarda görülen ülseratif kolit,100 binde her sene yaklaşık 15 yeni olgu gösteriyor. Toplumda genel olarak her 100 binde 100-159 kişide ülseratif kolit görülüyor.

Crohn Hastalığında ve Ülseratif Kolitte İlaç Tedavisi

Tanısı: Crohn hastalığı ve ülseratif kolit aslında yakın hastalıklar. Bazen Crohnun sadece kalın bağırsağı tutan formundan,ülseratif koliti ayırt etmek çok zor olabiliyor. Bu tür olgulara indetermine kolit yani tam sınıflandırılamayan kolit deniyor. İki hastalığın en büyük farklılığı ülseratif kolitin makattan itibaren tüm kalın bağırsağı,genelde kesintisiz tutması,Crohn hastalığının ise atlamalı alanlar şeklinde sindirim sisteminin herhangi bir yerini tutabilmesi.

Endoskopik olarak ülserlerin şeklinden,yayılımından,çevredeki dokulardan,patolojilerden de iki hastalığı ayırt etmek mümkün.
Bu tip iltihabi barsak hastalığı düşünülen kişiden önce iyi bir öykü alırız,gerekli muayeneyi gerçekleştirip endoskopik tetkikleri yaparız. Endoskopik inceleme sırasında oradan bir örnek alıp mikrobiyolojik laboratuvar incelemeleri,dışkıda mikrop aramaları,parazit (amip) incelemeleri yaparız. Sonra bunların hepsini birleştirerek tanıya varmak çok daha sağlıklı olur. Bazen hastalar o kadar şiddetli bir atak içinde gelirler ki,tetkikleri yapmamız bile çok zor olabilir. Hastanın klinik durumu bazen çok hızlı bozulma gösterebilir o zaman hastaneye yatırarak çok daha yoğun tedavilere başlamak gerekebilir.

Doç. Dr. Çağlar Baysal

Total
0
Shares
Related Posts

Gözlük Takmaya Son!

Gözlükten kurtulmak için lazer ameliyatında uygulanan teknoloji ve kişiye özel tedavi önemli.
Total
0
Share