Akıllı Telefon Bağımlısı mısınız? Sınır Koymanın 5 Yolu

Akıllı telefonlar; aynı anda birçok yerde olabilme avantajını sağlamasının yanı sıra, gün boyunca sürekli erişilebilir olma beklentisiyle birlikte hayatımızda önemli bir yere sahip.

Şimdi ise mevcut durumla yüzleşme zamanı. Bilim kurgu filmlerinde genellikle bize rakip olabilecek yabancı işgallerini ele alıyoruz. Tüm bu bilim kurgu senaryolarından daha kötüsü; yatak odanızı, yolculuklarımızı ve hatta yemek sofralarımızı işgal etmiş durumda. Akıllı telefonlar,sözde hayatımızı daha kolay ve verimli hale getirecek, ancak yeni bir çalışma bu durumdan çok da emin değil.

Yüksek-ücretli danışmanlar ile yapılan bir çalışmada Harvard profesörü Leslie Perlow,akıllı telefonlar geçen saatlerin düşünülenden daha fazla verimlilik ile ilişkili olduğunu buldu. O halde,iş yerindeki hayatımız bir binanın sınırları içerisinde muhafaza edilirken,iş hayatımızı ve kişisel hayatımızı nasıl ayıracağız? Akıllı telefon ile kişisel yaşantımıza bağlantılı kalma süresine nasıl sınır koyacağız? Akıllı telefonlarımız ile nasıl sağlıklı bir ilişki kurabiliriz? İşte bu soruların cevabını verecek olan beş fikir:

1. Akıllı Telefonunuzu Kullanırken,kendinizi Unutmayın.

Kabullenmeniz gereken ilk şey,telefonu eline alıp kullanan veya bir maile yanıt veren kişinin kendiniz olduğu. Tabii,akıllı telefonlar bu durumu oldukça kolaylaştırıyor,öncesinde ise masaüstü telefonların başında geç saatlere kadar çalışmak zorunda olanlar vardı. Akıllı telefonlar sayesinde her zaman daha fazla iş yapılıp,daha fazla verimlilik elde edilebilir. Bu sebeple kendi kişisel yaşantınızın ve iş hayatınızın aksamaması ve birbirlerine engel olmaması için bir denge gereklidir. Bu denge olmadığında ise,akıllı telefon bağımlılığı işlerinizin sarkmasına,aksamasına ve karışıklıkların yol açmasına neden olabilir.

2. Yatağınıza Tüm Dünyayı Davet Etmeyin.

Akıllı telefonu kullanmak,bir başkasına bağlantı kurmak anlamına gelir. Yani,bir kural olarak,eğer telefonda iletişimde olduğunuz kişiyi yatağınıza davet etmek istemiyorsanız,bunu aynı şekilde telefonda da yapmamalısınız. Bu durum iş ile ilgili bir konuşma olsa bile. Hepsinden öte yatak odanız cinsel ilişki ve dinlenmeye ayrılan özel bir yer olmalıdır. Sonuç olarak,yatağa gireceğiniz zaman telefonunuzu uzak bir yere bırakın ve gerçeklerin keyfini çıkarın.

3. Sınırları İstediğiniz Hayata Göre Belirleyin.

İnsanlar genellikle tedavi olmak istediklerinde nasıl bir yol izleyeceklerine dair uzmanlara danışırlar. Uzmanlar olarak bağımlılıktan kurtulmak isteyenlere saat 20.00’dan sonra telefonunuza veya e-postanıza cevap vermeyin dediğimizde,hemen kabul edilip uygulanmaya başlanır. Fakat böyle bir tavsiyeyi uymayanları ise suçlayamayız. Bu sebeple bir sınır belirlenecek ise en iyi sınır,kişinin kendisini en rahat hissettiği ve kendisi tarafından oluşturulmuş olandır.

4. Eğer İhtiyacınız Yoksa Kapatın.

Eğer cep telefonuna belirli bir süre boyunca ihtiyacınız yoksa akıllı telefonun tüm çekici yanlarına karşı koymalısınız. Eğer arkadaşlarınızla birlikte bir piknik veya yürüyüş düzenliyorsanız,telefonunuzu bir yere koyun ve gerekirse kapatın. Eğer acil bir durum varsa,insanlara ulaşabilirsiniz. Fakat hiç kimse sizin izniniz olmadan sizinle iletişime geçemez,buradaki karar mekanizmasının kendinize ait olduğunu unutmamalısınız.

5. Akıllı Telefonunuz Sizden Daha Önemli Değil.

Akıllı telefon bağımlılığının temelinde tüm dünyayı saran 5 saniye kuralıdır. Her olaya anında tepki verme isteği sizi zamanla bir akıllı telefon bağımlısına dönüştürebilir. Örneğin, tatildeyken cep telefonunuzu kapattığınızda, oluşan problemi şirket siz olmasanız da çözecektir. Geceleri telefonunuzu kapatıyorsanız, müşteriniz sabırlı olmayı öğrenecektir. Dürüst olalım –akıllı telefonunuz kapalı olsun ya da olmasın- günümüzün dijital dünyasında, eğer birisi size gerçekten ulaşmak istiyorsa bir şekilde ulaşacaktır.

Gerçek tecrübelerle deneyimlenmiş fotoğraflar yerine Instagram üzerindeki fotoğraflara daha çok önem verdiği insanların sayısının fazlalaşması,akıllı telefonlarımızdan ibaretmişiz ve başka bir çaremiz yokmuş gibi bir algının oluşmasına yol açtı. Ancak,sınırları sağlıklı bir şekilde koyduğumuzda ve ciddi bir şekilde kontrolünüzü sağladığımızda,istediğimiz zaman telefonlarımızı kapatmamız veya ilgilenmememiz mümkün. Kontrol her zaman senin elinde ve her zaman öyle olacak.

Sağlık Editörü

Total
0
Shares
Related Posts
Total
0
Share