Mezoterapi Yöntemi ile Saçlarınız Eski Güzelliğine Kavuşabilir

Kelleşen değil, seyrekleşen bölgede etkili bir yöntem.

Mezoterapi 45 yıldır bilinen,ilk defa Fransa’da bulunan,incecik iğneler ve özel ilaçlarla uygulanan bir yöntem. Bu yöntem deri sisteminde başlıca üç amaçla kullanılıyor:

  • Cildi gençleştirmekte,
  • Bel,kalça,basen bölgesini inceltmede,
  • Erkek tipi saç dökülmesinde.

Saç mezoterapisi özellikle erkeklerde etkili olup,ancak tamamen kelleşen bölgeye değil,seyrekleşmiş alanlara uygulandığında yeni saçların çıkmasını sağlar. Mezoterapi çok ince iğnelerle uygulanıyor. Cilde uygulandığında gözenekleri sıkılaştırıyor,cildin yenilenmesini sağlıyor. Yüzde lifting etkisi yapıyor,cildi daha gergin,genç bir görünüme kavuşturuyor. Zayıflama amacıyla kullanıldığında ise,bel,kalça,basen bölgesine uygulanarak burada incelme sağlıyor. Saç mezoterapisi olarak uygulandığında,saçları yeni yeni seyrelmeye başlayan erkeklerde acil müdahale imkanı yaratıyor.

Erken Önlem Almak Saç Ekiminden de Kurtarıyor
Erkek tipi saç dökülmesi erkeklerin yanı sıra kadınlarda da görülür,hormonal bozukluklar bu saç dökülmesine yol açar. Özellikle erkeklerde saç dökülmesi olduğunda saç mezoterapisi daha etkili oluyor. Kadınlarda görülen erkek tipi saç dökülmesinde ise mezoterapi,erkeklerdeki dökülmede olduğu gibi yüksek başarı sağlamayabiliyor. Biz bugünkü bilgilerimiz çerçevesinde,erkek tipi saç dökülmesinin genetik bir süreç olduğunu biliyoruz. Ancak saç mezoterapisini,kişinin saç ekimi işlemine gidecek kadar yoğun ve büyük alanlarda dökülme yaşamadan önce yaptırmasını öneriyoruz. Çünkü saç mezoterapisi tamamen kelleşmiş bölgeye uygulanmıyor,uygulanırsa da sonuç elde edilemiyor. Seyrelmekte olan bölgeye yapılan uygulama ile o bölgenin yeniden uyarılarak dolmasını sağlamak mümkün olabiliyor. Seyrelmekte olan saça ne kadar erken müdahale edilirse başarı yüzdesi de o kadar artıyor.
Çok erken müdahale edince 5 seansta bile başarı sağlanıyor. Mezoterapinin amacı küçük ve çok ince iğnelerle enjeksiyon yapmaktır. Dolayısıyla bu iğnelerle seyrelen bölgeye ilaç enjekte ettiğimiz zaman,o bölgede bir uyarı sağlamış oluyoruz ve bu küçük travmalar sayesinde seyrelen alanlar uyarılarak yeni saçların çıkması sağlanmış oluyor. Ayrıca bu yöntemi desteklemek amacıyla saçların çıkmasına yardımcı olacak bazı ilaçların ağızdan alınması da gerekiyor.

40 Yaşına Kadar Saç Ekimini Önermiyoruz
Seyrekleşen alanlarda saç çıkarmaya yardımcı olan çok çeşitli ilaçlar var. Saçın büyümesini sağlayan maddeler (özel amino asitler,vitaminler) kullanılıyor.

Seyrekleşen alanların saçlandırılması:

  • İlaçlar dökülmüş alanlarda etkili olamıyor. Seyrelen alanlarda işe yarıyor.
  • Biz hastalarımıza 40 yaşına kadar saç ekimi önermiyoruz. Çünkü saç dökülmesi karakteri çok değişken bir özelliğe sahip.
  • Seyrelmiş alanlarda mezoterapi ve ilaçlarla geriye dönüş mümkün. Dökülme sürecini yavaşlatmak mümkün olabiliyor.
  • Mezoterapiyi haftada bir veya iki seans uygulamak gerekiyor. İlk beş seansı yapıp,ardından beş seans daha uygulayarak en az 10 seansa tamamlamak önem taşıyor.
  • Baş bölgesine iğne yapıldığı için işlem biraz ağrılı olabiliyor.
  • Bu ağrı lokal anestezik madde verilerek azaltılabiliyor.
  • Mezoterapi 10 seans yapılıyor. İlk üç seansta dökülme duruyor,kalan seanslarda ise saçlar yeniden çıkıyor. Toplam 10 seansı uyguladıktan sonra,ayda bir 3-5 seans (idame) daha yapmak gerekebiliyor. Ardından da her üç ayda bir birer seans yeterli oluyor.
  • Mezoterapi uygularken,tedaviyle beraber verilecek ve ağızdan alınacak ilaçlar destek oluyor. Saça uygulanacak özel ilaçlı(minoksidil) saç spreyi,dektekleyici şampuan ve şekillendiriciler de iyi sonuç alınmasına yardım ediyor.
  • Bazı kişilerde geriye dönüşü mümkün olan dökülmeler var. Çünkü demir,B12,biotin,çinko eksikliğinde saçlar dökülebiliyor. Ayrıca tiroid ve şeker hastalığında da saç dökülmesi oluyor. Bu kişiler de saç mezoterapisinden yararlanabiliyor.

Dr. Ayşe ferzan Aytuğ

Total
0
Shares
Related Posts

Bilgisayar Karşısında Nasıl Oturmalı?

Gövdemizin dik durmasını ve hareketlerini sağlayan, omurilik ve sinirleri koruyan omurga, günlük yaşantımızdaki yanlış kullanımlara bağlı olarak zarar görebiliyor.
Total
0
Share