Otistik Çocuklara Beslenme Eğitimi Kazandıracak Öneriler

Dokunmaya, kokuya ve tada karşı çekingen olan otistik çocuklara, sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak için onların hassasiyetlerinin dikkate alındığı bir eğitim programı uygulanmalı.

Otizm;bebeğin anne ve babasından aldığı bazı genlerin bir araya gelmesiyle beyin duyarlılığına neden olan bir gelişim bozukluğu. Bu bozukluk sadece genlerle ilgili olmayıp annenin beslenmesine,yaşam koşullarına,stresine ve vücudunda ağır metallerin bulunmasına da bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Otizme yatkın olarak doğan çocuklar bağışıklık sistemlerinde yetersizlik,hormonal bozukluk,alerji,sindirim sistemlerinde bozukluklar ve buna bağlı beslenme yetersizlikleri ile dünyaya geliyor. Bazı otistik çocuklarda beslenme davranışlarının kazanılmamış olmasından kaynaklanan çeşitli sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu durumda da eğitimin önemi ortaya koyuyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Diyetisyen Gökçen Ural,otistik çocuklarda beslenme ile ilgili bilgiler verdi;

Her Çocuk Duyarlıdır Ama

Bütün çocuklar duyarlıdır ancak otistik çocuklarda bu durum biraz daha fazla. Aşırı hassasiyete sahip olduklarından onları rahatsız etmeyecek şekilde davranmak,eğitim verirken de bu kuralı göz ardı etmemek gerekiyor. Beslenme alışkanlığı kazandırmak için çeşitli denemelerde bulunulmalı. Dokunmaya,kokuya ve tada karşı çekinceleri olan,rutin hayatlarını seven ve ondan kopmak istemeyen,çevrenin aşırı baskısından rahatsız olan ve sadece kendi arkadaşlarıyla vakit geçirmek isteyen bu çocuklar için beslenmeyle ilgili birkaç öneri:Özellikle otistik çocukların kokuya,tada,dokulara ya da yeniliklere karşı aşırı hassas oldukları düşünülerek eğitimleri basamak basamak ilerletilmeli.

1. Adım “Tolere Edin“:Yeniliklere açık olmadıkları için agresif olmadan yavaş yavaş öğretmeye çalışın.

2. Adım “Kokular“:Yapacağınız değişik yemekleri hemen yemesini beklemeyin. Önce kokularına alışmalarını bekleyin.

3. Adım “Bırakın Dokunsunlar“:Yemeklere dokunmalarına izin verin.

4. Adım “Alışma Zamanı“:Merakları artacağı için yemeklerin tadına bakmak isteyecekler,ısırmaya ya da yalamaya başlayacaklar.

5. Adım “Final“:En sonunda bağımsız olarak tabaklarına almak isteyecekler,çiğnemeye başlayıp yutacaklar.

Ne Yapılmamalı?

Çocuğunuzu rüşvet teklif etmeyin. Örneğin;”Sebze yemeğini yersen sana şeker veririm“gibi. Bunu alışkanlık haline getirmek sizin aleyhinize bir durum haline gelebilir. Çünkü onun için sebze yemeği şeker kadar çekici değildir ve giderek ilgisini yitirmesine neden olur.

Çocuğunuzu yemek yemesi için zorlamayın. Örneğin;”Bir lokma daha al“ya da “Bari şunu da ye“gibi. Kendini baskı altında hisseden çocuk,yemek yemekten daha da uzaklaşır.

Yeni Alışkanlık Kazandırmada Birkaç Öneri

Israr etmeyi bırakın. Yemek yiyeceği zamana ve yiyeceği besine çocuğunuz kendi karar versin.

Yemek saati belli bir saatte olsun. Rutini değiştiği zaman kendini huzursuz hissedebilir.

Yavaş yavaş değişikliklere gidin. Çocuğunuza vereceğiniz eğitimde hızlı değişikliklerden kaçının. Örneğin;evde belli bir yerde,her gün yediği masada,aynı tabak,çatal- bıçakla yemek yesin. Daha sonra küçük değişikliklere başlayabilirsiniz. Örneğin;tabak takımını değiştirebilir ya da evin başka yerinde yemek yemesini sağlayabilirsiniz.

Masada en fazla 3 çeşit yemek olsun. Çok fazla seçenek kafasının karışmasına ve huzursuz bir tavır almasına neden olabilir.

-Yemeklerde değişiklik yapmadan önce çocuğunuzun en çok hangi besini sevdiğine dikkat edin. Daha sonra sevdiği besin üzerinden değişikliklere gidin.

Eğer çocuğunuz kreşe veya okula gidiyorsa öğretmenleriyle iletişim halinde olmaya özen gösterin. Öğretmenleriyle iletişim halinde olmak evde vereceğiniz beslenme eğitimini de kolaylaştıracaktır.

Sağlık Editörü

Total
0
Shares
Related Posts
Read More

Frajil X Sendromu Nedir ?

Kızlara göre, erkek çocuklarında daha sık görülen Frajil X Sendromu'nun iki cinsiyet üzerinde yarattığı etki de farklı. Kızlarda gelişim ve konuşma gecikmelerine, erkeklerdeyse zihinsel engele ve otizme yol açıyor.

Otizm Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Otizm Nedir? Bir grup gelişimsel problem olarak adlandırılan otizm hastalığı erken çocukluk döneminde, genellikle 3 yaş öncesi dönemde…
Total
0
Share