Sperm Bulunmayan Erkeklerde Kök Hücre Nakli

Azospermi yani menide sperm olmaması durumunda bugünün teknolojisi TESE adı verilen bir cerrahi yöntem ile testislerden sperm bulunduğu takdirde mikroenjeksiyon işlemi ile gebelik olasılığı tanımaktadır.

Azospermi yani menide sperm olmaması durumunda bugünün teknolojisi TESE adı verilen bir cerrahi yöntem ile testislerden sperm bulunduğu takdirde mikroenjeksiyon işlemi ile gebelik olasılığı tanımaktadır. Bir tür tüp bebek uygulaması olan bu işlem maalesef cerrahi olarak testis içinde sperm bulunmayan olgular için herhangi bir çözüm getirmemektedir. Bu çiftlere bugün için önerilen beklemek ve teknolojinin gelişmesi ile yarın neler olacağını görmektir. Son zamanlarda çok fazla gündemde olan kök hücre tedavisi bu çiftler için çözüm olabilir mi?
Kök hücreler tüm organ ve dokularda olgun hücrelerin kaynağını oluştururlar. Testis içinde de spermatogonia adı verilen ve spermatojenik serinin en ilkel hücresi olan kök hücreler vardır. Azospermik erkeklerde özellikle azosperminin nedeni yapım bozukluğuna bağlı olduğu zaman testis içinde kök hücreler de dahil olmak üzere spermatojenik serinin hiçbir hücresi bulunamaz. Matürasyon arresti adı verilen özel bir durumda ise speramtojenik seri hücreleri belirli bir aşamaya geldikten sonra olgunlaşmalarını durdururlar ve olgun sperm hücresi haline dönüşemezler. Spermatid aşamasında olan bu duraklamalarda bu hücrelerin vücut dışında olgunlaştırılmaları veya doğrudan mikroenejeksiyon amaçlı kullanımları denenmiş ise de az sayıda gebelik rapor edilmiş ve bu gebeliklerin kaynağına şüpheyle bakılmıştır.
Bugün için artık spermatitlerin döl hücresi olarak kullanımları bırakılmıştır. Testis içinde kök hücreler de dahil spermatojenik seriye ait hiçbir hücre bulunmadığı durumlarda hayvan deneylerinde bir vericiden alınan kök hücrelerin testis içine nakli ile gebelikler rapor edilmiştir. Farelerde yapılan deneylerde donör kök hücreleri ile elde edilen gebeliklerde yavru sayısı,yavruların ağırlıkları ve gelişimleri normal kontrollere oranla daha düşük bulunmuştur. Ayrıca testiküler kök hücre nakli (TKHN) sonrasında elde edilen embriyoların blastokist aşamasına geldiklerinde daha az sayıda hücre içerdikleri saptanmıştır. Bu bulguların nasıl bir sorun yaratacağı bugün için tam olarak kesinleşmemiş ve çalışmalar halen devam etmektedir.
Bugün için TKHN kanser nedeni ile kemoterapi görecek olan veya kemik iliği nakli yapılacak olan genç erkeklerde üreme potansiyelinin devamı için kullanılabilir bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Depolanan kök hücreler kanser tedavisinin tamamlanmasından sonra testis içine nakledilerek sperm yapımı tekrar başlatılabilmektedir. Burada da en önemli çekince kök hücre transplantasyonu ile kanser hücrelerinin vücuda tekrar verilme ve kanserin aktive edilme olasılığıdır. Ancak özel filtrelerden geçirilen kök hücrelerin nakli ile bu problemin minimize edilebileceği düşünülmektedir.
TESE işleminde de sperm bulunmayan azospermik erkeklerde ise kök hücreler dahi kaybolmuş olduğundan bu teknik en azından kendi kök hücrelerinin nakli bugün için mümkün değildir. Ancak vericiden alınan kök hücrelerin testis içine nakli belki gelecekte mümkün olacaktır.
Beklenen teknolojik gelişmelerden biri de embriyonik kök hücrelerden gamet yani döl hücresi yapımıdır (stem cell derived gametes). Burada klonlama gibi tekniklerin gereksinimi uygulamayı zorlaştırmakta ve etik tartışmalara yol açmaktadır. Şu anda elimizdeki tek alternatif beklemek ve teknolojinin hizmetimize yarın neler sunacağını görmektir.

 

Prof. Dr. Bülent Tıraş

Total
0
Shares
Related Posts
Total
0
Share