Tekrarlayan gebelik kayıplarında risk faktörleri nelerdir?

Gebelik kayıplarında annenin yaşından psikolojik faktörlere kadar birçok neden olabilir.

Düşük nedeni araştırılmasına rağmen % 50 vakada belirlenemeyebilir. Düşük riski artışı bir düşükten sonra %15,iki düşükten sonra %24,üç düşükten sonra %43 ve dört düşükten sonra %54′ e kadar çıkmaktadır.

a)Anne yaşı:

Geniş bir Avrupa çalışmasına göre çiftlerde kadınların 35 yaş ve üstü ve erkeklerin 40 yaş ve üstü olduklarında düşük riski daha da artıyor. Burada en önemli risk genetik bozukluklar olarak karşımıza çıkıyor.


b)Genetik faktörler

Tekrarlayan gebelik kayıplarını oluşturan nedenlerin içinde en sık rastlanan faktörlerdir. Yaklaşık olarak ve en az % 50 oranında görülmektedir.


c)Anatomik bozukluk faktörleri
  • Doğumsal uterus (rahim) anormallikleri: Tekrarlayan gebelik kaybı olan gebelerin üç boyutlu ultrason ile değerlendirmelerinde % 23.8’inde doğumsal uterus anormallikleri belirlenmiştir. Klinikte en sık karşımıza çıkabilen uterus anormalliği ise uterus septum (rahim içi perde)larıdır.
  • Servikal (Rahim ağzı) yetmezlik:Serviksin yapısal ya da işlevsel bozukluğu nedeniyle serviks sessiz olarak açılır ve gebelik düşükle sonuçlanır. Genellikle ilk 3 aylık gebelik döneminden sonra karşımıza çıkabilir.
  • Myomlar: Her myom düşük yapmaz. Düşük oluşumunda myomun yeri ve boyutu çok önemlidir.
  • Uterus (Rahim) içi yapışıklıklar: Genellikle zorlamalı küretajlar sırasında oluşan rahim içi hasarlar nedeniyle oluşurlar. Tekrarlayıcı düşük nedeni olabilirler.

d) Hormonal faktörler

  • Luteal faz yetmezliği (Ortalama olarak adetin 14-28 günleri arasındaki dönem:yumurtlama sonrası adete kadar olan dönem): Luteal fazda Rahimin en iç tabakası olan döl yatağı yeteri kadar gelişip gerekli olgunluğa ulaşamazsa gebelikler düşükle sonuçlanabilir. Luteal fazda endometrium yani Rahimin iç kısmını döşeyen zar tabakası gelişiminde en önemli hormon progesterondur. Eğer progesteron yeteri kadar salınamaz ya da etkili olamazsa luteal yetersizlik,endometrium yetmezliği ve takiben düşük ile karşılaşılabilir.
  • Polikistik över sendromu (PKOS): PKOS’undaki hormonal değişimler veya insülin hormonuna direnç nedeniyle düşük oluşabilir.
  • Diabetes mellitus:Tiroid bezi hastalıkları
e)Pıhtılaşma ve Bağışıklık Sistemi bozukluklarına ait faktörler:
  • Trombofilik (Pıhtılaşma) faktörler: Bu hastalarda genellikle Rahim ile bebek eşinin birleşme dolaşımı bozmakta ve düşüğe neden olmaktadır. Faktör V Leiden Mutasyonu,Faktör-H-protrombin mutasyonu,protein C ve S eksikliği,homosistein düzeyindeki artış (MTFHR eksikliği) ve antitrombin m eksikliği gibi durumlar kanda pıhtılaşma eğilimi ve düşük olasılığında artışa neden olabilirler.
  • Bağışıklık sistemine bağlı faktörler: Bunlardan birincisi otoimmün faktörlerdir. Tekrarlayan düşük sorunu olan hastaların %15-20sinde kanda antifosfolipid antikorlan yükselmektedir. Antifosfolipid sendromu olan hastaların bir bölümünde birçok klinik bulguya (pıhtılaşma bozukluğuna bağlı bulgular) ek olarak düşükler görülmekle birlikte,bir grup hastada tekrarlayan düşük dışında başka klinik bulguya rastlanmamaktadır. Bu nedenle tekrarlayan düşük nedeniyle başvuran hastalarda bu antikorlara bakılması gerekir. Tekrarlayan düşük nedenleri arasında öne sürülen ikinci bir bozukluk ise çiftler arasında uyumsuzluk olmasıdır.

f) Enfeksiyonlar

Tekrarlayan düşüklerde enfeksiyonlann rolü azdır. Yine de nedenler araştınlırken I latent (uzun süre sessiz bir şekilde kalıcı) enfeksiyonlan açısından vajinal veya servikal kültür alınması gerekir.

g)Çevresel faktörler

Sigara,alkol ve çevresel diğer toksinler de tekrarlayıcı düşük nedeni olabilmektedir.

h)Psikolojik faktörler
Stres bağımlı faktörler de düşüğe neden olabilir. Özellikle 2 ve üzeri düşük yapanlarda depresyon skalası artışı,düşük oranı ile doğru orantılı bulunmuştur.

Dr. Hulusi göktuğ Gürer

Total
0
Shares
Related Posts
Total
0
Share