UVB camdan geçemez ancak UVA camdan da geçebildiği için araç,tekne camlarında ev pencerelerinde kullanılan pencere koruyucular aşırı hassas kişiler için gereklidir.
Güneş koruyucular,kimyasal ve fiziksel koruyucular olmak üzere 2 ana grupta toplanır.
Fiziksel koruyucular; titanyum dioksit ve çinko oksit gibi maddelerdir,güneş ışığını yansıtarak koruma sağlarlar. Ciltte tabaka oluşturma,mat bir görünüme neden olma,zor sürülme gibi güçlükleri olsa da mikronize formüllerle daha kozmetik bir kullanım sağlanmıştır. Alerji risklerinin düşüklüğü,ciltten emilmemeleri nedeniyle 2 yaş altı ve alerjik bünyelerde tercih edilmelidirler.
Kimyasal koruyucular (sinamatlar,salisilatlar,PSA vb);ultraviyoleyi absorbe ederek etkili olurlar. Kolay kullanımlarına rağmen,alerjik reaksiyonlar açısından daha riskli olduğu için 2 yaş altında ve hassas ciltlerde kullanılmamalıdır. Günümüzde koruyucuların çoğu,her iki gruptan da maddeler içeren kombine ürünlerdir. Yağlı ciltlerde losyon formları,kuru ciltlerde krem formları,aşırı yağlı ciltlerde jel formları ve göz çevresi,kulak,burun ve dudaklarda stick formlarının kullanımı uygundur.
Koruyucuları düzenli kullanmak gerekir
Güneş koruyucuların kullanımı güneşin zararlı etkilerinden korunabilmek için sürekli ve düzenli olmalıdır. Zaten hiçbir koruyucu da bizi güneşten tam olarak koruyamaz. Sanıldığının aksine koruyucular vitamin D metabolizmasını bozmaz ve karsinojenik değildir.
Sonuç olarak çekici bir bronz tene sahip olalım derken güneşin zararlı etkilerini unutmayalım. Güneşe çıkmadan yarım saat önce koruyucumuzu sürüp tercihen saat 11:00’den önce ya da 16:00’dan sonra yüzelim. Koruyucu ürünlerimizi yaklaşık 2 saatte bir,uzun süre suda kaldıysak 40-80 dakikada bir yenileyelim. Şapka,gözlük,şemsiye,giysi gibi çok önemli koruyuculardan mutlaka faydalanalım. Sağlıklı ve genç bir cildimiz olsun istiyorsak güneşten kaçınalım.
Dr. Yeşim Tekin