Bulimia Nervoza

Zayıflık harcanandan daha az enerji alınması sonucu ortaya çıkan, hastalıklara karşı direnci azaltan, organların işlevlerinin bozulmasına neden olan bir durumdur.

Zayıflık harcanandan daha az enerji alınması sonucu ortaya çıkan,hastalıklara karşı direnci azaltan,organların işlevlerinin bozulmasına neden olan bir durumdur. Aşırı fiziksel aktivite,iştahsızlık ve diğer nedenlerle yeterli besin alınamaması,alınan besinlerin sindirim,emilim ve metabolizmalarındaki bozukluk,enerji harcanmasını artıran hastalıklar,psikolojik ve coşkusal stresler zayıflığa neden olabilir.

Zayıf olma isteği;sağlıksız diyetler,yanlış beslenme alışkanlıkları ve toplumsal baskılarla birlikte yeme bozukluklarını karşımıza çıkarmaktadır. Yeme bozuklukları,anormal yeme alışkanlığı ile karakterize,yiyecekler ve vücut ağırlığı ile ilgili bilişsel bir bozukluk veya kilo vermek ve düşük vücut ağırlığını korumak amacı ile anormal ve zararlı yeme alışkanlıklarına sahip olarak yemeklerle ilgili düşünce eğilimlerindeki bozukluklar olarak tanımlanmaktadır. Yeme bozukluğuna eğilimli olanlar genellikle kendi hayatı üzerinde kontrol sahibi olamayan,benlik değeri düşük,kimlik problemi yaşayan,mükemmeliyetçilik düşüncesi olan kişilerdir.

Yeme bozukluklarının bir çeşidi olan bulimia nervoza,kısa sürede büyük miktarda yiyeceğin tüketilmesi (yeme nöbetleri) olarak tanımlanmaktadır. Bulimia nervozalı bireyler,yemek yemeyi gönüllü olarak bırakamayacaklarından korkmakta,vücut ağırlıkları ile aşırı ilgilenmekte,kendilerini eleştirmekte ve aşırı yemek sonrasında depresif ruh halini almaktadırlar. Hastalık puberte ve erişkinlik döneminde(erken) görülür. Genel olarak anormal ölçüde aşırı yiyeceği gizlice alır ve bunu vücuttan atmanın yollarını kusma,diüretik ve laksatif kullanma gibi yöntemlerle denerler. Aşırı kusma sonucunda asit diş minelerine zarar verir. Son 3 ay içinde en az haftada iki kez karşı durulamayan aşırı yemek yeme nöbeti yaşarlar. Kilo ve beden görünümüne ilişkin sürekli aşırı ilgi vardır. Zayıflamak için yardım almaya açıktırlar. Adet düzensizliği yaşarlar.

Hastalıkta iyileşme oranı %40’dır. Tedavi aşamasında hekim,psikiyatrist ve beslenme uzmanlarının ortak çalışması en iyi tedavi yönteminin oluşmasını sağlar. Bireyin zayıflamayla ilgili uğraşılarının azaltılması,sağlıklı zayıflama programları ile sağlıklı kiloya ulaşması veya kilolarını korunmaları sağlanması,kendine güvenin ve bireyselliğin oluşturulması tedavinin asıl amacı olmalıdır.

Dyt. Gözde Şahin

Total
0
Shares
Related Posts
Total
0
Share