Meme Kanseri İle Yaşamak

Meme Kanseri Tanısı Aldınız, Şimdi Sizi Neler Bekliyor?

Meme Kanseri Tanısı Almak
Türkiye’de her yıl yaklaşık 150 bin kişi kanser teşhisi almaktadır. Kadınlarda meme kanseri kadınlar arasında en sık görülen kanser türüdür. Her 8 kadından biri meme kanserine yakalanma riski taşımaktadır.

Herhangi basit bir hastalık tanısı almak bile günlük yaşam dengelerimizi bozarken,meme kanseri yaşam dengelerini psikolojik,sosyal,ekonomik vb. alanlarda ciddi bir biçimde etkileyebilen bir hastalıktır. Meme kanseri tanısı almak kadın için,ekonomik gücünü,işini,vücudunun cinsel kimliğini oluşturan bir parçasını,bu parçasının işlevini ya da tümüyle yaşamını yitirme olasılığıyla karşı karşıya kalma anlamına gelir. Bu bakımdan meme kanseri tanısı hastalarda ve hasta yakınlarında olumsuz düşünceler ve korku uyandırmaktadır halbuki günümüzde kanser hastalığının tedavisi en gelişmiş teknolojilerle yapılmakta ve pek çok hasta tekrar eski sağlığına kavuşmaktadır.

Meme kanseri tanısıyla birlikte gelen olumsuz düşünceler ve tedavi sürecindeki belirsizlik,kişinin var olan uyum sağlama mekanizmalarını sarsar ve bu mekanizmaların yeteri kadar kullanılamamasına neden olur. Meme kanseri tanısı alan kişinin geleceğe yönelik beklentileri,planları bozulabilir ve kişi hayatı üzerinde sahip olduğu gücü yitirdiğini hissetmeye başlayabilir. Bunun sonucunda korku,kaygı,çaresizlik gibi duygular yaşanması mümkündür.

Meme Kanseri Tanısı Aldınız,Şimdi Sizi Neler Bekliyor?
Meme kanseri olan kadınlarda ilk görülen tepkiler kanserin yayılma ya da tekrarlama olasılığı korkusu,acı çekme korkusu ve ölüm korkusudur.
Meme kanseri olan kadınlar,tanı aldıktan sonra ve tedavi sürecinde bazı psikolojik evrelerden geçerler. Siz de bu evrelerden geçebilirsiniz.

Çoğunlukla tanıya verilen ilk tepki inkardır. Meme kanseri tanısını aldığınıza inanamıyor olabilirsiniz,insanların meme kanseri olduklarını kabullenmeleri gerçekten çok zordur. Herkes önce bir şok yaşar. İnkar evresinden sonra öfke evresine girebilirsiniz. Kendinizi sürekli ‘neden ben?’ derken bulabilirsiniz. Çevrenizdeki insanlara kızgın olmanız,onlara karşı öfkeli davranmanız mümkündür. Bu dönemde hastalığınıza nedenler bulabilirsiniz ‘Ailem beni çok üzdü,o yüzden meme kanseri oldum’ vb. Daha sonra da pazarlık dediğimiz evreye girebilirsiniz. Bu dönemde kendinizi kendinizle hesaplaşırken bulabilirsiniz. ‘Sigarayı bıraktığım için,meme kanserini yeneceğim.’ , ‘Bu hastalığı kendime ben getirdim,ben ortadan kaldıracağım’,gibi şeyler düşünmeniz mümkündür. Pazarlık döneminden sonra depresyon ve keder evresine girebilirsiniz.

Tedavinin başlamasından bir süre sonra hastalığınızın varlığını inkar edememeye başlarsınız. Ameliyat ve tedavi süreci hayatınızı kısıtlamaya başlayabilir. Kendinizi umutsuzluk ve çaresizlik içinde bulabilirsiniz. Bu evreyi de atlattığınızda kabullenme evresi başlar. Bu evrede kendinizi ne üzgün,ne de kızgın hissetmeyeceksiniz. Kabul etmek,umut etmekten vazgeçmek değildir. Bu döneme ulaştığınızda tedavinize dört elle sarılıyor olacaksınız. Bu evrelerin hepsi her meme kanseri hastasında görülmez ve bu evrelerin yaşanma süreci hastadan hastaya çok farklılık gösterebilir.
Meme kanseri kadınsılığın da tehdit altında algılandığı bir hastalıktır. Meme kanseri olup memesi alınan kadınlar bu hastalıktan psikolojik olarak daha olumsuz etkilenebilmektedirler. Bir tırnağımızı bile kaybettiğimizde,vücut bütünlüğümüz sarsıldığı için bundan etkileniriz,bu çok doğal bir durumdur. Memeyi kaybetmek herhangi bir vücut parçasını kaybetmekten çok daha farklıdır. Meme kaybı kadınsılığın,doğurganlığın,çekiciliğin ve cinselliğin kaybı gibi algılanmaktadır. Bu nedenle meme kaybıyla ilişkili olarak kadınlarda beden imajı sarsılmakta,kendilerine olan güven düşmekte ve bazı kadınlarda da cinsellikle bağlantılı bazı sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu durum genç kadınları,yaşlı kadınlara göre daha çok etkilemektedir.

Meme Kanserine Uyumunuzu Nasıl Arttırabilirsiniz?

  • Hekiminiz tarafından farklı bir şekilde yönlendirilmediğiniz ve fiziksel şartlarınız izin verdiği sürece,günlük yaşamınızı olduğu gibi sürdürmeye çalışmalısınız. Sosyal yaşantınızın (iş,okul vb.) hastalığınız yüzünden aksamasını önlemeyi deneyebilirsiniz.
  • Hastalığınızla,tedavi sürecinizle ilgili duygularınızı başka insanlarla paylaşmanız,hastalığınızı kabullenmenize yardımcı olacak ve sizi rahatlatacaktır.
  • Gerektiği durumlarda psikolojik destek almaktan çekinmemelisiniz.
  • Dışarı çıkmak ve aktif olmak da sizi olumlu yönde etkileyecektir.
  • Kendinizi fiziksel olarak yapamıyorsanız,zihnen meşgul edebilmeniz,sizi devamlı hastalığa odaklanmaktan koruyacaktır.
  • Hekiminizin izin verdiği ölçüde fiziksel egzersiz yapmanız da kendinizi hem fiziksel hem de psikolojik yönden daha rahatlamış ve güçlenmiş hissetmenize neden olacaktır.
  • Gevşeme egzersizleri ve yoga tarzındaki egzersizler de psikolojinizi ve bedeninizi olumlu şekilde etkileyecektir.
  • İyi beslenmek de tedavinizi olumlu yönde etkileyecektir.
  • Mümkünse başka kanser hastalarıyla iletişime geçip,yaşadığınız süreci birbirinizle paylaşın.

Tedavi Sürecindeki Psikolojik Durumunuz
Kanser tanısının alınmasıyla birlikte gelen bütün bu zorlu süreçler psikolojik olarak yıpranmanıza ve bazen de psikolojik bir bozukluk göstermenize neden olabilir. Yapılan araştırmalar,meme kanseri hastalığına bir psikolojik sorunun eşlik etme olasılığının yaklaşık %50 civarında olduğunu göstermektedir. Meme kanseri hastalarında en çok görülen psikolojik bozukluklar depresyon ve kaygı bozukluklarıdır.

Ne Zaman Psikolojik Destek Almalısınız?

  • Kendinizi devamlı mutsuz,endişeli,sıkıntılı,gergin,huzursuz hissediyorsanız
  • Sorunlarınızı çözemediğinizi hissediyorsanız
  • Yaşadığınız sorunları hekiminiz,aileniz veya çevrenizle paylaşmaktan çekiniyorsanız
  • Dikkatinizi toplamada güçlük çekiyorsanız
  • Titremeniz varsa
  • Ağız kuruluğunuz varsa
  • Öfkenizi kontrol etmekte zorlanıyorsanız,bir psikolog ya da psikiyatristten psikolojik destek almanız önerilir. Hasta psikolojisine girip hayata küsmek,tedavinizi de olumsuz bir şekilde etkileyebilir.

Kendinizi böyle bir duruma sokmaktan kaçınmaya çalışmalısınız. Gerektiği durumlarda psikolojik destek almanız,böyle bir psikolojiye girmenizi önleyecektir.
Eğer bu tür bir destek alacak maddi imkanlara sahip değilseniz,hekimlerinize her türlü soruyu sorabilmeli,iç huzursuzluğunuzu çekinmeden hekimlerinizle ve çevrenizdeki insanlarla paylaşabilmeli ve hekiminizle birlikte ortak bir çıkış yolu bulmaya çalışmalısınız. Derdinizi paylaşmanız,psikolojik stresinizi azaltacaktır,bunu unutmamalısınız..

Psikolojik Desteğin Önemi
Psikolojik destek almak;

  • Korku ve kaygılarını azaltarak yaşam kalitenizi yükseltir.
  • Sizi hastalığınızla daha iyi başa çıkar hale getirir.
  • Yeni yaşamınıza uyum sağlamanızı kolaylaştırır.
  • Tedavi sürecinde ve hastalığa bağlı olarak yaşamınızın çeşitli alanlarında ortaya çıkacak problemlerle başa çıkabilmenizi sağlar.
  • Yaşamın olumlu yanlarını görmenizi sağlar.
  • Bağışıklık sisteminizi güçlendirerek,dolaylı olarak fiziksel sağlığınızı da olumlu yönde etkiler.
  • İleride daha şiddetli bir psikolojik bozukluk yaşama ihtimaliniz varsa,bu durum önlenmiş olur.

Psikolojiniz Meme Kanserinizi Etkiler mi? Sürekli Pozitif Bir Tutum İçinde Olmak Zorunda mısınız?
Bedenimiz ve zihnimiz birbiriyle sürekli iletişim halindedir. Psikolojimizin olumlu olması,bedenimizi de dolaylı olarak olumlu bir şekilde etkiler. Örneğin,kendimizi mutsuz hissettiğimiz bir anda başımız ağrırsa,mutlu olduğumuz bir ana göre bu ağrıyı daha şiddetli hissederiz. Olumlu düşünmek,bağışıklık sistemimizi de olumlu bir şekilde etkiler. Bu durum ‘Kendimi hiç kötü hissetmemeliyim,olumsuz bir şey düşünmemem lazım’şeklinde algılanmamalıdır. Herkesin kendini nedenli-nedensiz kötü hissettiği zamanlar olabilir. Hiçbir insan sürekli çok mutlu,kaygısız,neşeli,enerjik vb. olamaz. Meme kanseri hastalığının yukarıdaki özellikleriyle bağlantılı olarak açıklandığı gibi,kadınlara kendilerini kötü hissettirme olasılığı çok yüksektir.

Olumlu düşünmek sürekli mutlu olmak,iyi şeyler olacağını düşünmek değildir,hastalığınızla ilgili gerçekleri görmek,olabilecek olasılıkları anlamak ve mücadeleye devam etmektir. Önemli olan,kötü hissettiğiniz ve hastalığa odaklandığınız zamanları mümkün olduğunca azaltmaya çalışmanız,dikkatinizi başka aktivitelere vermeye çalışmanız,olumsuz duygularınızın farkına varmanız,bu duyguları kabullenmeniz ve ifade edebilmenizdir.

Hayatınızı büyük ölçüde eskiden olduğu gibi sürdürmeye ve hatta mümkünse hayatınıza yeni şeyler sokmaya çalışabilirsiniz. Bu yeni bir yerin görülmesi olabileceği gibi,yeni bir aktivite edinmek ya da yeni insanlar tanımak da olabilir. Yeni aktiviteler bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir.

Meme Kanseri Size Neler Kazandırabilir?
Unutmamak gerekir ki,meme kanseri hastalığı kişiyi sadece olumsuz yönde etkilemez. Bu hastalıkla başederken,farketmeseniz de daha güçlü bir insan olmayı öğreneceksiniz. Bu süreçte kendinizi daha iyi tanıyacak,amaçlarınıza ulaşmanın yollarını öğrenecek,güçlü yanlarınızı farkedecek,sınırlı yanlarınızı çözecek,anı yaşamayı deneyimleyecek,yaşamın her anının değerini yaşarken farketmeyi ve yaşamdaki güzel şeyler üzerine odaklanmayı öğreneceksiniz. Hatta tedaviniz bittiğinde,yaşamınızı eskisinden bile daha kaliteli ve zenginleşmiş bir şekilde sürdürüyor olduğunuzu görebilirsiniz..

Uzm. Dr. Esra Başöz

Total
0
Shares
Related Posts
Total
0
Share