Alerjik hastalıkların tümü çocukluk çağında başlar,gelişir ve erişkinde devam eder. Bu nedenle alerjik hastalıklarla mücadele bu çağda başlarsa başarılı olabilir. Hatta doğadaki bir alerjene karşı duyarlılaşma anne karnında başlayan (fetal dönemden itibaren) bir süreçtir. Bağışıklı sistemi doğumdan sonra da devam etmekte bu süreçte çevresel antijenlere karşı nasıl bir yanıt verileceğine karar verilmektedir. Yani bireyin çevresel alerjene karşı yanıt verip vermeyeceği,verecekse ne ölçüde vereceği,hangi organların katılacağı (burun,bronş,göz,GİS…) ve bunların sonucunda oluşacak alerjik hastalığın ağırlığı çocukluk çağında belirlenmektedir.
Bu gelişim esnasında alerjik hastalık kural olmamakla birlikte genellikle belli bir sırada gözlenir. Alerjik çocukta önce bebeklik döneminde besin alerjisi,sonra atopik dermatit (bebeklik egzaması),daha sonra astım,daha sonra alerjik rinit bulguları görülür. Buna “alerjik yürüyüş (allergic march)”denir.
Bu nedenle çocukluk çağı alerjik hastalığın önlenmesi,tedavisi ve prognozunun belirlenmesi açısından en önemli dönemdir.
Alerjen ile duyarlılaşma sıklıkla ilk 3 yaşta,alerjik hastalığın doğası da sıklıkla ilk 5 yaşta tamamlanır. Bu nedenle çocuk alerjisi erken çocukluk döneminde alerjik hastalığın gelişimine ait önleyici stratejiler ve tedavi modaliteleri geç çocukluk çağında ise hastalığın tedavisi ve prognozun iyileştirilmesine yönelik uygulamalar yapar.
Çocuklarda alerjik hastalıkların tedavisinde çocuk – hekim –aile işbirliği
Çocukluk çağında alerjik hastalıkların tümünde hekim,çocuk ve aileyi bir bütün olarak görmelidir. Konulan teşhis doğrultusunda hastalık ailenin anlayabileceği bir dille anlatılmalıdır. Bu anlatımda hastalığın kronik olduğu vurgulanmalı,ağırlığı,olası komplikasyonları ve izleminin ne şeklide yapılacağı hakkında bilgi verilmelidir. Tedavi içeriği hakkında bilgi ve en önemlisi ilacı kullanma yöntemi,cihazların (aero-spacer,nebulizer,ölçülü doz inhalerler…) kullanımı,bakımı vs konusunda eğitim verilmelidir.
Çocuğun hastalığı ve tedavisi yanında çocukların yaşam kalitelerinin ne düzeyde olduğu saptanmalı ve gerekirse iyileştirilmelidir. Yasam kalitesi sosyal yasama katılma,okul devamlılığının sağlanması ve spor yapabilmesi vb gibi faktörleri kapsar. Yaşam kalitesinde artış sağlamayan bir alerjik hastalık yönetimi yetersiz olacaktır.
Dr. Günseli Bozdoğan