“Sanal gönül oyunu bu yaşadığım,suya sabuna dokunmam,hiç bir zararı da olmaz”diye düşünebilirsiniz,“Ne zararı var canım,sadece yazışıyoruz. Yazdıklarımı sildim mi her şey biter”diye düşünebilirsiniz,ancak yalancı hazzın peşinde koşarken hiç ummadığınız bir anda müptelası da olabilirsiniz. Ne zaman ki internet başından kalkamıyor,e-mail,msn,ICQ gibi odalardan çıkamıyor,benliğinize ya da mevcut ilişkinize zarar vermeye başlıyorsanız,işte o zaman mutlaka yardım almanız gerekiyor.
Eğer gerçek hayattaki ilişkileriniz duygusal ya da cinsel açıdan doyum vermiyor ise reel olan bu sorunu çözmek yerine,yabancı,sanal bir duygunun peşinde koşup bir hiçle karşılaşabilirsiniz. Tabi bu daha kolay,daha az enerji harcatıyor,çünkü sorunu çözmeye çalışmak emek ister.
Çiftlerin evliliklerindeki sorunları çözebilmeleri için önce sorunu fark etmeleri gerekiyor,ardından bu fark ettikleri sorunun kaynağını kabul etmeleri gerekiyor,sonra kabul ettikleri bu sorunla nasıl baş edebileceklerini ve çözüm yollarını bulmaları,eğer bulamıyorlarsa öğrenmeleri gerekiyor,en sonunda da en zor olan,emek isteyen değişim adına adımlar atıp,harekete geçmeleri gerekiyor. Olası bir dirençle karşılaşırlarsa tekrar döngünün başına dönüp,direnci fark etmeleri,bunu kabul etmeleri,direnci kırmak için çözüm üretmeleri,kendileriyle yüzleşip ürettikleri çözümü uygulamaları gerekiyor. İşte gerek bireyler gerekse çiftler bütün bunları kendi başlarına çözemedikleri zaman Aile ve Evlilik Terapistine,psikoterapiste geliyorlar.. Ve biz de onlara bu aşamalarında yardımcı oluyor,tarafsız bir gözle yaklaşıyoruz.
Olayın temeline inmek lazım,ailenin genogramını çıkarmak,neden bu duruma gelmiş,karşılanmayan hangi ihtiyacı var,kişilik yapılanması nasıl,kendini ne kadar tanıyor,cinsel mitleri neler,bundan sonra hayatında ne istiyor ? gibi soruların cevaplarını bulmaya çalışıyoruz,yaşadığı aşkın derinlerinde karşılanmayan ihtiyaçlarıyla yüzleşmesini veya aslında kendi çocukluk yıllarındaki karşılanmayan ihtiyaçlarını keşfetmesini sağlıyoruz. Eğer her şey yolundaysa ve gerçekten aşkı peşinde koşmak istiyorsa o zaman da Ego güçlenmesine ve mücadele gücüne yardımcı oluyoruz. Sonuçta yetişkinler kendi istek ve arzularının ne olduğunu,bunun getireceği sonuçları ve olası problemlerle nasıl baş edebileceklerini bilebilmelidirler. Tabi gerçekten kişilik yapılanması sağlıklı ise ve yetişkin olabilmeyi becerebilmiş ise ya da ailesi onun yetişkin birey olarak yetişmesine müsaade etmiş ise….
Müşfik Kenterin çok güzel bir söylemi var,
Hep bir yerlere,bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?
Hiç vaktiniz yok,“Fast live”,“Fast food”,“Fast music”,Fast love”. . .
Dikte ettirilen “yükselen değerler”,“in”ler,“out”lar . . .
Buna benzer bir odada,şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi.
Dostluğu klavyelerinde,yaşamı monitörlerinde arayanlar,size sesleniyorum!
Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?
Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?
İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?
Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?
Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?
Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman?
Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler,neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını?
Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınızın arasında?
Koklamak,duymak,dokunmak,yok mu yaşam skalanızda?
Bilgi toplumu oldunuz da,duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?
Yaşanmış danışan öyküleri:
I.Öykü:
16 Yaşında Anadolu lisesinde öğrenciyim,annem babam çok yoğun çalışıyorlar,benimle ilgilenmeyi hep kızmak ve yasaklar koymak sanıyorlar. Eğer derslerim iyi ise hiçbir sorun yok,odama girerler,ders başında görürlerse hemen çıkarlar,ama ders başında değilsem kıyamet kopar,annemle hiç yakın olamadık,,dışarı çıkmak kesinlikle yasak,telefon yasak bir tek bilgisayarım ve ben varım. Kocaman bir dünya internet,içinde aradığım her şey var,başta saatler nasıl geçiyor anlamıyordum,sonra tesadüfen sohbet odalarında birileriyle tanıştım,her gün benimle ilgileniyor,merak ediyordu,sonunda ona aşık olmuştum,benim gibi üniversite öğrencisiydi,Başka şehirde yaşıyordu,önceleri görüşebilmek için para istiyordu,kredi kartı çıkarttırdım ve ona para verdim. Sonra beni görmeye geldi,beraber olduk,artık onu düşünmeden edemiyordum,birkaç kez gizli gizli günü birlik onu görmeye gittim,derslerim iyice düştü,ailemle aram kötüleşti. Bir gün şidetli karın ağrım oldu,hamile kaldığımı öğrendim,dünya başıma yıkıldı,ona bu haberi verdiğimde hemen geleceğini,benimle evleneceğini düşünürken birden kayboldu,okuduğu üniversiteye gittim,yabancı bir şehirde tüm bölümü aradım,meğerse orada öyle biri okumuyormuş,aileme söyleyemezdim tek çarem intihardı,hap içtim,ölmek istedim,annem fark etti,son dakika hastanede açtım gözlerimi,sonrasında babam öğrendi,feci dayak yedim,araştırdılar,bambaşka bir şehirde oto tamircisiymiş,beni tanımadığını ve iftira attığımı söyledi,bu yıl sınıfta kaldım. İnternette başlayan aşkım sonum oluyordu.. Acildeki doktor psikoterapi görmem gerektiğini söyledi,annem beni size getirdi,ne yapıcağımı,nerden başlayacağımı bilmiyorum.
II. Öykü:
39 yaşında 2 kız çocuk annesiyim,lise mezunuyum,eşim işi gereği hep geç gelir,ne çocukların ne de benim hiçbir şeyimle ilgilenmez,sağolsun paramızı pulumuzu da eksik etmez,çocuklar okula gidince konu komşuyla dedi kodu etmek yerine çocukların bilgisayarında okey oynamaya başladım,sonra oynadığım kişilerin isimlerini ve fotoğraflarını gördüm,her gün sözleşiyorduk ve aynı saatte klarşılıklı oyun oynuyorduk,sonra içlerinden birisi benimle ilgilenmeye başladı,özel sohbet odasında görüşmeye başladık,haftaklar içinde inanılmaz bir hızla aşık olmuştum,gece yarıları kalkıyor,yazışıyorduk,yetmemeye başladı,önce resimler gönderiyorduk birbirimize,sonra da kamera ile görüşmeye başladık,evde kimse yokken uzaktan kamera karşısında sex yaşamaya başladık,artık geri dönüşü yoktu,eşimin bana dokunmasına izin vermiyordum,her gün kavga etmeye başladık. Geç yattığım için çocukların okul saati kalkamıyordum. Çok sigara içmeye başladım. Bir gece büyük kızım uyandı ve bani bilgisayar başında onunla görüşürken yakladı,çok utandım,dünya başıma yıkıldı,babasına söylemesin diye bir sürü dil döktüm,geçisci dedim,sanal dedim,eğer söylersen babana,boşanırız dedim. Kızım ikna oldu. Şimdi ayrılamıyorum,onu görmeden yapamıyorum,ayda 2- 3 kez bu şehre geliyor,bazen otelde buluşuyoruz,bu duygudan kurtulamıyorum,boşanma davası açmaya karar verdim,ama cesaret edemiyorum,kızlarım beni affetmiyor,internet aşkım kabusa dönüştü….
III.Öykü:
Özel sektörde çalışıyorum,28 yaşında bekarım,ailemle yaşıyorum,face book tan eski arkadaşlarımı buldum,eski lise arkadaşımın birisi ile aynı şehirde yaşadığımızı fark ettik,çok güzel bir kızdı,hala değişmemiş,şimdi evli ve bir oğlu var,önce sadece yazışıyorduk,fena halde aşık olmuştum,her gün çalıştığı işyerine çiçekler göndermeye başladım,şair olmuştum sanki her gün şiirler yazıyordum,önceleri benim gönderdiğimi reddettim,başkasıdır dedim,ne zaman ki o da bana aşık olduğunu söyledi işte o gün her şeyi itiraf ettim,tek istediğim boşanması ve benimle evlenmesiydi. Aynı şehirde bu kadar uzak ama bir o kadar yakındık bir birimize. Sonunda görüşme talebimi kabul etti ve eşini artık sevmediğini,boşanmak istediğini söyledi. Avukata gittiler,ancak kocaman bir sorunum vardı…Ailem internetten yazıştığım,evli bir kadınla evlenmeme müsaade etmedi. Onu asla kabul etmeyeceklerini söylediler,Onlar şimdi boşandılar,bense ailemi çiğneyip onunla evlenemiyorum,artık çok da kavga ediyoruz,ayrı evlerdeyiz ancak her gece internetten görüşebiliyoruz,çok kıskanıyorum,ya şimdi başkalarıyla yazışıyorsa,ya beni de aldatıyorsa,ya ailem doğru söylüyorsa?
Çalıştığım iş yerinden bir arkadaşım yardım almamı söyledi,aileme rağmen internet aşkımla evlenebilmem için ne yapmam lazım?
Dr. Obengül Ejder
