Hastaların tüm kontrollerinde görme seviyeleri ölçülmeli ve eğer bir azalma ve muayene bulgularında değişiklik söz konusu ise fundus floresein anjiografisi (FFA) ile değerlendirilmelidir. FFA poliklinik şartlarında yapılan ve el üzerindeki bir damardan floresein boyası verilmesi ile retina damarlarının özel filtreler kullanılarak görüntülenmesi işlemidir. Bu tetkik her kontrolde değil sadece gerektiği durumlarda yapılan (muayene bulgularında değişiklik tespit edilmesi gibi) bir işlemdir. Son zamanlarda klinikte daha da pratik olan ve göz tomografisi olarak da adlandırılan tetkik,opik koherans tomografi (OKT),hastaları değerlendirmek için günlük pratiğe girmiştir. Girişimsel olmayan bu tetkik,hastaların kameraya bakması ile çok kısa bir sürede çekilebilir ve hastaların görmesini etkileyebilecek makülopatiyi değerlendirmeye ve derecelendirmeye yarar.
Diyabetik retinopati tespit edilen ve proliferatif olduğu görülen hastalarda tedavi seçeneği lazer fotokoagulasyondur. Lazer tedavisi yine anestezi gerektirmeden,hastanın sadece gözüne damlatılan topikal bir anestezikle uygulanabilen,bir göz için en az 2-5 seans arasında olacak şekilde yapılır. Unutulmaması gereken,lazer tedavisi hastanın görmesini arttırıcı bir tedavi olmayıp sadece daha kötüye gitmesine engel olacak bir tedavi yöntemidir. Son zamanlarda görmeyi arttırmak için göz içine uygulanan iğne tedavisi de bir diğer tedavi seçeneğidir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Diyabetik hastaların retinopati gelişmemesi için en çok dikkat etmeleri gereken nokta kan şekeri kontrolü ile beraber diğer risk faktörlerinin ( hipertansiyon,obezite gibi ) kontrol altında tutulmasıdır.
Prof. Dr. Mehdi S.öğüt